MDT İnsan - Ankara DOB

MDT İnsan - Ankara DOB

*Sahnenin ön tarafında su havuzu kullanılacağından, performans sırasında ön sıradaki seyircilerimize su sıçrama ihtimali vardır.

İnsan, bize insan olmanın ne olduğunu hatırlatan duyguların, resimlerin ve sahnelerin içine dalmaktır.

Eser, yaşamın özü olan su ile başlar ve biter. Burada insanlar doğanın bir parçasıdır ve kendilerini doğanın bir parçası olarak hissederler, ayrıca doğanın dışına çıkma becerisine de sahiptirler.

Suyun muhafazası ve taşınması özen ve koordinasyon gerektirir - ve aynı zamanda hareketli olmamızı, karmaşık medeniyetler geliştirmemizi ve bir topluluk için bir gelecek planlamamızı sağlar.

Eserin koreografı James Sutherland eser için dört bölüm tasarladı. Sololar, düetler, grup sahneleri ve aradaki geçişlerde ifade gücü yüksek fiziksel bir dil yarattı, böylece dansçılar farklı boyutlarıyla insanlığa ve insanların içinde bulundukları durumlara karşı verdikleri tutumları sergileyen güçlü bir izlenimi sahneye taşıdı.

İlk bölüm çeşitliliğe adanmıştır ve açıklık, farkındalık ve güven atmosferine gömülü, küçük veya büyük gruplar halinde bir araya gelen bireyleri gösterir. İkinci bölüme doğru sınırlar, rekabetçilik ve uzlaşma artar. Eğilim çatışmaya dönüşür ve grup kimlikleri düşmanca ve hatta acımasız olmasa da dışlayıcı hale gelir: nereye aitsin? Ve nereye ait değilsin?

Üçüncü bölümde, maneviyat dünyası kadın dansçının solosuyla tanıtılır. Bu bölümler, modern bir dünyada varoluşun bilinmezliğini ve birliğini arama ve bulma sürecini ele almaktadır.

Bu da bizi Maurice Ravel'in 1928'de bestelediği ve makinelerin sabit ve acımasız ritmiyle yönetilen Modernite'nin yaşam tarzını yansıtan Bolero adlı eserinin eşlik ettiği dördüncü bölüme götürür.  Fiziksel, entelektüel ve ruhsal enerjilerin olası dengesi, birey ve grup, modernite ve doğa, insan ve makine arasında bir uzlaşmaya yol açmaktadır. Günümüz yaşamında, fiziksel ve ruhsal olasılıklar genellikle farklı yönlere gider, ancak  Bolero'nun sürekli ritmi sayesinde sonunda bir araya gelirler, bu da insanların bir makinenin asla yapamayacağı sınırlarının ötesine geçmesini sağlar.

Koreograf James Sutherland, kendilerini bu insani temaya adayan dansçılara otantik bir ortam sağlamak için sahneyi açık kullanmayı tercih etmiştir.

Besteci Davidson Jaconello, eserde insanlık temasını çağdaş bir bakış açısıyla derinleştirmek ve yoğunlaştırmak için Bolero ve geleneksel Türk müziğini kullanarak özgün bir müzik yaratmıştır.

KOREOGRAFİ JAMES SUTHERLAND

MÜZİK DAVIDSON JACONELLO

SAHNE TASARIMI AYKUT ÖZ

KOSTÜM TASARIMI AYDAN ÇINAR

IŞIK TASARIM BÜLENT ARSLAN - DURMUŞ ERCAN

VİDEO TASARIM COŞKU GÜNEY TÜRKEL